Trafik Cezası


Artık kapana girdin bir kere , tıpkı yeni doğan çocuk gibisin.
Çivilendin buraya .Neden ve niçin olduğunu bilmeden ,
tıpkı bir iğneyle belinden tahtaya raptedilen kelebek gibi.
Burada bir tek kapı , yalnız giriş kapısı vardır dostum 
ve yaşamak bizatihi bir suçtur...

Evet Ankara Devlet Tiyatrosunun Ocak 2011 programında yer alan ve Perşembe akşamı izlediğim bir oyun "Trafik Cezası".
50 yıl önce Paolo Levi'nin yazdığı oyunu yöneten Aclan Büyüktürkoğlu idi.

Anlattıkları ve anlatmak istedikleriyle derin anlamlar içeren bir oyundu ve güzel kurgulanmıştı herşey.
Dekor,kostüm,oyuncular herşey çok güzel planlanmıştı.
Sahne kat kat dizayn edilmiş,sınıfları temsil ediyordu bence.

Oyunda kahraman ,Pinedus isimli kraliyete muhalif bir partinin gazatesinde çalışan bir köşe yazarı.Kolluk kuvvetleriyle girdiği basit bir münakaşa muhalefetin fırsatçılığıyla tam bir ülke meselesine dönüşüyor.İşin içine iktidardakiler,muhalefettekiler,kral ve hatta halk karışıyor.
Velhasıl olay öyle bir hal alıyor ki Pinedusun durumunda ki olacak her değişiklik iktidar ve muhalefeti bağlıyor.Muhalefet oy,iktidar prestij peşinde.
Sonucunu tabii söylemeyeceğim ama sonucunda şu cevabı alabilecek misiniz bakalım?

Pinedus suçlu mu değil mi?

Sorun suçun bilerek işlenmesi değil,farkında olmadan işlenmesi.
Gerçekten günahı,kötülüğü o kadar kanıksamışız ki,düşünmek hiç aklımıza gelmiyor.
Acaba bu insanların kendi bencilliklerinden mi geliyor?
Yoksa yanlış düzenlenmiş büyük bir ilahi güç mü?
Gerçekten suçlu muyuz yoksa bizzat kurban mıyız?

Sözümü yine bu oyundan bir alıntıyla bitiriyorum,

"Bazı şeylerin başkaları tarafından izahı mümkün değildir.İnsan o neticeye kendisi varmalıdır."

médico

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder